İlçemiz
İlçemiz
GÜZEL İLÇEMİZ KADİRLİ
Kadirli ilçesi çok eski çağlardan beri çeşitli uygarlıkların yaşamış olduğu Çukurova´da kurulmuştur. İlçenin tarihi; ana hatları ile birlikte bu bölgenin tarihi ile paralellik arz eder. Kadirli ara dönemlerde fazla sayıda el değiştirmelere konu olmuştur. Adana ovası hükümdarı Asitavatas M.Ö.800 yıllarında,ilçeye bağlı Karatepe-Aslantaş ta bir uç kale kurmuştur.
Romalılar döneminde FLAVİOPOLİS adı ile görkemli bir kent olan Kadirli´de bu dönemi belgeleyen önemli eserler bulunmaktadır. Bunlar imparator Hadrianus´un (M.S. 117-1389) anıtsal tunç heykeli,bugün şehrin altında kalmış olan 6-7 dönümlük alana yerleşik Roma Hamamı .M.S. 5.Yüzyıla ait Roma Bazilikası olan Alacami ile yakın çevredeki bir çok eser ve anıtlardır.
Bölgeye 7.Yüzyılda ilk Müslüman orduları Abbasiler ; Selçuklular döneminde de Türkler girmişlerdir. 1515 yılında Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim Kadirli´yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlı döneminde Maraş Beylerbeyliğine bağlı bir sancak (Kars-ı Maraş,Kars-ı Zülkadriyye) olan Kadirli 1865 yılına kadar müteselsillikle idare edilmiş, 1865 yılında ilçe haline getirilmiş ve 1872 yılında merkezde Belediye kurulmuştur. Şehre Osmanlı döneminde “”Kars-akeli””, “”Pazaryeri””, “”Kars Pazarı “” gibi değişik adlar verilmiştir. İlçe 1928 yılında Kadirli adını almıştır. Kadirli 1.Dünya savaşı sonunda 14 Mart 1919 da Ermeni ve Fransızlar tarafından işgal edilmiş;7 Mart 1920 de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Çukurova´ nın kuzeydoğusunda ve Orta Torosların güneyinde yer almaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 95 metre ve yüzölçümü 1071.3 km2 dir. Osmaniye İlinin en büyük ilçesi olan Kadirli; kuzeyinde Feke ve Saimbeyli ilçeleri, doğusunda Andırın ve Düziçi ilçeleri, güneyinde Osmaniye İl merkezi ve Ceyhan ilçesi, batısında ise Sumbas ve Kozan ilçeleri bulunmaktadır. İlçe arazilerinin üçte biri dağlık, üçte ikisi ise ovalıktır. Ceyhan ırmağı ile onun kolları olan Savrun çayı, Sumbas Çayı ve Keşiş çayı ilçenin muhtelif topraklarından geçmektedir.
Kadirli´ de subtropikal Akdeniz iklimi egemendir. Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. En yüksek noktalan 2307 metreye varan dağlık kesimde iklim karasallaşır. İlçede en yüksek sıcaklık ortalaması 36 C ile Ağustos ayı en düşük sıcaklık ise ortalaması 3 C ile ocak ayı olup, yıllık ortalama yağış miktarı m2´ye 890 mm dir. İlçede bitki örtüsü zengindir. Ovada çok çeşitli ziraat yapılırken, dağlık kesimlerde orman alanlar yer almaktadır. %39´a varan yeşil alan ve ormanları ile Ülke ve Dünya standartlarının üzerinde bir yeşil alana sahiptir.
Kadirli İlçesi Sosyal ve kültürel olarak gelişmiş bir ilçedir. Şehir her yönüyle yenilikleri takip etmekte gelişmeye açık bir şehirdir.
İlçede sosyal yapıyı belirleyen temel unsur tarıma dayalı ekonomi ve kan bağına dayalı geleneksel toplum anlayışıdır. Son zamanlarda ilçe bir yandan göç verirken diğer yandan göç almaktadır. Bu gelişme de sosyal yapıya önemli etki yapmaktadır.
İlçede evler oldukça sade ve basit yapılar olmasına rağmen son yıllarda yapılaşmada önemli gelişmeler yaşanmış, kooperatifcilik ve çok katlı evlerin ve apartmanların sayısı hızla çoğalmaktadır. Evlerde genellikle çatı bulunmamaktadır. Şehir merkezinde de evler genel olarak briketten yapılmış, alt katı depo ya da işyeri, üst katı konut olan binalardır.
Düğünler, cenaze törenleri, mevlit toplantıları, yaylaya çıkma geleneği en yaygın sosyal hareketlilikler olmakla birlikte koyu sohbetlerin yapıldığı çay ocakları ve kahvehanelerin yanında son yıllarda cafe ve internet cafelerin sayısı da oldukça fazladır.
İlçede Belediye Sülemiş Turistik Tesisleri ve Kızyusuflu Su Sporları Merkezi çok yıldızlı otel konforunda olup, her türlü sportif aktiviteye ve toplantı yapmaya elverişlidir. Şehir merkezindeki Sülemiş ve Muallimbağı ormanları içerisinde yapılan yürüyüş parkurları her kesimden vatandaşların ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
Köylerde yaşayanların ilçe merkezine ve ilçe dışına seyahatleri sınırlıdır. Buralarda kapalı ekonomi, geleneksel köy tipi yaşantı egemendir. Dağ köyleri daha fakir olmasına rağmen son yıllarda sulu arazilerde yoğun tarım yapılmakta olan ova köyleri ise daha zengindir. Ancak tüm köylerde telefon ve ulaşım rahatlığının yanında hemen tüm evlerde televizyon ve uydu yayıncılığına ulaşım mevcuttur.
İş ve çalışma hayatı başta tarımsal faaliyetlere, daha sonra memurluk, esnaflık ve tüccarlığa dayalıdır. Sanayii gelişmekte olan ilçede fazla sayıda devlet memuru mevcut olup bunların çok büyük bir bölümü yerlidir.